ÖZGÜVEN YALNIZCA ÇOCUKLUK EVRESİNDE Mİ GELİŞİR?

Kendine güven duygusu bir çok kişilik özelliği gibi erken yaşlarda şekillenmektedir. Peki, özgüven eksikliğinin yetişkin yaşlarda tedavi edilmesi mümkün değil midir?

Özgüven gelişimi en çok bebeklik daha sonra ergenlik ve en az da yetişkinlik döneminde kendisini geliştirebilir. Evet genellikle özgüven eksikliği çeken bir kişi için sorunun temeli erken yaşlarıdır ama bu zaman makinesiyle o yıllara gidip düzeltmekten başka alternatifimizin olmadığı bir durum değildir.

Doğru adımlar atılırsa her yaşta gelişme kaydedilebilir.

Özgüven duygusu kendisi dışındaki kişisel özelliklerin gelişiminin de temelini oluşturur. Çünkü kendisine güvenen kişiler kendi kararlarını alıp, kendi özgün kişiliklerini geliştirebilir. Güvenmeyenler ise kendisine güvenen başka kişilere özenir, kendi kişilik yapısı kendi kararlarından ziyade başkalarına benzemeye çalışmasıyla özgünlüğünü kaybeder.

Bilimsel teoriler özgüvenin temelinin özellikle ilk iki yılda atıldığını söylemektedir. En önemli nokta ise bebek ile annenin kurduğu ilişkidir. Annenin ödev ve sorumluluğu o kadar fazladır ki; çocuğun ihtiyaçlarına karşı duyarlı olur ve ihmal etmezse çocuk güven ve huzur duygusu ile yetişir. Eğer anne sorumluluklarını ihmal ederse çocukları bu güven duygusundan mahrum yetişir.

En önemli çağ bebeklik olmakla birlikte, Özgüven duygusunun gelişimi ergenliğin sonuna kadar hatta kendisini geliştirmek için doğru yöntemleri uygulayan insanlarda ömrünün sonuna kadar artabilir.

GÜNÜMÜZDE YALNIZLIĞIN VE ÖZGÜVENSİZLİĞİN ARTMA NEDENLERİ

Yalnızlığın en büyük nedenlerinden birisi özgüven eksikliğidir. Kişi sosyal ortamlarda kendine güven yetersizliği yüzünden geri planda kalır ve kolay sosyalleşemez. Çağımızda bu durumda artış olmasının en önemli sebebi bilgisayar çağı nimetlerinin insanları birbirinden daha da uzaklaştırmasıdır.

Çekingenlik denilen rahatsızlığın en önemli ilacı sosyal ortamlarda çokça kalmaktır. Kişi sosyal çevre içerisinde diğer arkadaşları gibi kendisini gösteremese de yaşı ilerledikçe ve sürekli sosyal ortam içinde kaldıkça bunu aşmaya başlar. Ama artık günümüzde pcler, tabletler, telefonlar insanların birbiriyle yüzyüze iletişim halinde olduğu süreyi oldukça kısıtlıyor. 

Sanal ortam da insanlarla ilişki kurmak için farklı yollar sunuyor olsa da; sıkılganlık sorunu yaşayan kişi yüz yüze, sosyal ortamlarda bulundukça daha çabuk pişmekte ve sosyalliğe alışmaktadır.

kolay sosyalleşebilen insanlar için bu pek de sorun teşkil etmiyor. Onların sosyalleşme yeteneği insanlarla daha az görüştüklerinde körelmiyor. Doğuştan gelen yetenek kolay körelmez ama sonradan öğrenilen bir şey körelebilir.

Bilgisayar çağının internet aracılığıyla sosyalleşme getirisi yüz yüze sosyalleşme konusunda sıkıntı yaşayan kişiler üzerinde olumlu etkisi var gibi görünse de aslında büyük reme bakıldığında götürüsünün getirisinden çok daha fazla olduğunu görüyoruz.

Özgüveninizi geliştirmeye bakın. Çünkü o en iyi fikriniz, en güzel süsünüz, her kapıyı açan anahtarınızdır...

İŞ HAYATINDA BAŞARININ ANAHTARI ÖZGÜVEN

Özgüven eksikliği genellikle çalışma hayatında risk almaktan kaçınma, sorumluluk alamama, yoğun kaygı, topluluk karşısında rahat konuşamama ve dolasıyla düşük ikna kabiliyeti olarak kendisini gösterir.

"Ben yaparım!" cesareti olmayan bireyler önlerine gelen fırsatları değerlendirmek için gereken o cesaret adımını atamazlar. Fırsatlar gelir, fırsatlar geçer... Ama kendine güveni olan insanlar o fırsat trenlerine atlayıp yükselirken özgüvensiz kişiler peronda arkalarından iç çekerek mendil sallarlar...

Eşit kabiliyetteki iki kişiye aynı sorumluluklar verildiğinde özgüveni yüksek olan yeteneklerini kullanarak işi nasıl büyüteceğine odaklanırken kendine güveni düşük olan birey ise ne kaybedebileceğine odaklanır. Aynı şartlar verilmiş olmasına rağmen birisi çoktan kaybetmeye güdümlenmiştir bile bu onu mutsuz ve gergin yapar. Kazanma odaklı düşünen ise kariyer yapma şansının yanı sıra hayatı pozitif yaşar. Gergin değildir. Üstesinden geleceğine inandığı için rahattır.

Öz güven, arabanın motoru gibidir, motor ne kadar güçlü ise verimde o kadar artar, kişide özgüven ne denli yüksekse, başarıda o ölçüde gelir.

ÖZGÜVEN EKSİKLİĞİNİN NEDENİ SOSYAL ŞARTLANMA

Özgüven eksikliği yaşayan kişiler genellikle içten içe korkularının yersiz olduğunu bilirler. Sosyal şartlanma nedeniyle kendine güven eksikliğinin sebepsiz olduğunu bilseler de onu yenmek için gerekli adımları atamayabilirler.

Aşamadığınız bir çok engel aslında orada olmayan ama sizin var olduğunu düşündüğünüz duvarlardır. Sosyal şartlanma da böyle bir şey. Kendinizi sosyal ilişkilerde başarılı olamamaya o kadar şartlandırmışsınız ki yeteneğiniz olan bir çok konuda bile kendinizi gösteremiyorsunuz.

İnsan doğası gereği, davranışlarını hareketlerini ve düşüncelerini çevresinden gördükleriyle oluşturur. Onları benimser. Bunun da anlamı şudur. Çevremizdeki insanların karakterleri nasılsa, yani, özgüven veya kendini inanma aşamasında ne seviyede bireyler varsa biz de öyle oluruz. Aileden sonra karakterimizi en çok etkileyen çevre sosyal ve arkadaş çevremizdir. Şu örnekle bu tezi açıklayalım.

Bir arkadaşın vardır. Onunla vakit geçirmeyi, onun muhabbet etmeyi veya onunla en özel sırlarını
bile paylaşmak çok hoşuna gidiyordur. Ve bu arkadaşının da tıpkı her insanın farklı olduğu gibi bir tarzı vardır. Konuşması, hareketleri veya düşünceleri gibi. Zamanla senin de hareketlerinin ve konuşmalarının bu minvalde gittiğini görürsün. O da senin gibi, senden aldığı bazı davranışları yapmaya başlar ve bir bakmışsın iki aynı kişi olup çıkmışsınız.

İşte tıpkı konuşma tarzında olduğu gibi en yakın arkadaşımızın karakter özelliklerini, hayata bakış
açısını, sahip olduğu düşünceleri, sahip olduğu özgüveni de kopyalarız. Yakınındaki insanlar aslında senin kim olduğunu belirliyor. Bunu asla unutma!

Şimdiye kadar ki arkadaş seçiminde özgüven konusunda başarılı seçimler yapamamış olabilirsin.
Özgüven konusunda problemlerin olduğunu düşünüyorsan, arkadaş çevrende radikal değişimler
yaşamak zorundasın.

Bunun anlamı eski arkadaşlarının hayatından tamamen çıkar demek değil elbette. Eski sevdiğin arkadaşlarınla yine görüş ama yeni çevreler edinmeyi yani yeni insanlar tanımayı da ihmal etme. Yeni insanlar tanımak sana yeni dünyalar açacak, onların davranışlarını ve konuşmalarını kendine ekleyerek özgüven seviyeni yukarılara taşı. Bu tarz sosyal ilişkiler kurarak özgüvenini yükseltmen daha kolay olacaktır. İnsan sosyalleştikçe yaşayan bir canlıdır bunu sakın unutma.

SINIFTA PARMAK KALDIRMAYA BİLE ÇEKİNMEK

Özgüven eksikliği kariyer yaşamında olduğu gibi eğitim hayatında da kendisini yoğun bir biçimde hissettirir. Kendine güven eksikliği cevabı bilse bile, parmak kaldırıp, sınıf önünde cevap verememek, kitaptan bir metni sesli olarak sınıfa okuyamamak, yabancı dil dersinde bildiği diyaloğu bile kuramamak şeklinde kendisini gösterir.

Bu davranışların nedeni genellikle başka insanların düşüncelerini aşırı şekilde önemsemektir ve bunun tek zararı toplum içinde çekingenlikle sınırlı değildir. Başkalarının ne düşündüğünü önemseyebilirsiniz ama başkalarının düşüncesi size yalnızca fikir verebilir. Fikir vermek yerine yön vermeye başlaması ise özgüven eksikliğiyle alakalıdır. 

Toplum içinde söz alıp konuşmak bazıları için çok zordur ama ilk seferlerden sonra kolaylaşmaya başlar. Bu bir türlü sökemediğiniz vidayı hafifçe çevirmeye benzer. Sıkışmış bir vidayı ilk çevirmede zorlanabilirsin. Ancak azim ve sabır gösterip ısrarcı olursanız vida kısacık bir dönüş yapsa bile yeterlidir. Çünkü ilk hareketten sonra yerinden çıkarılması daha kolay olacaktır. 

O yüzden atın kendinizi ortaya. Bir çılgınlık yapın ve ucunda ölüm yok ya deyip söz isteyin. Göreceksiniz ki ikincisi daha kolay olacak.

İŞ YAŞAMINDA ÖZGÜVEN ARTTIRMA YOLLARI

Genellikle iş ortamlarındaki başarı kendine güven ve özgüven eksikliği işle doğru orantılı olarak artar ya da azalır. Ofis ortamında kendine güven arttırıcı öneriler:

1) Kendinizi Tanıyın:

Özgüven neler yapabilceğini bilmek kadar neleri yapamayacağını da bilmektir. Çünkü kendisini olduğundan fazla gören özgüvenli değil kibirlidir. Yetenekleriniz kadar limitlerinizi de öğrenin.

2) Hayır Demekten Korkmayın:

Bazı araştırma sonuçları gösteriyor ki; insanlar iş yaşantısında "hayır" diyemediklerinde çok da istekli olmadıkları sorumlulukların altına giriyorlar ve bunun neticesinde de başarısızlık geliyor. Hayır demekten korkmayın.

3) Patron İletişimi:
İş hayatında en belirgin ögüven eksikliği emarelerinden birisi de patronla iletişim problemleridir. Özgüven sorunu olan çalışan, ya patronun kendisinin açığını aradığını düşünerek onun yanında gerilir ya da patronun yanında kendisini ağasının yanındaki maraba gibi hisseder. Üstler ve patronlara laubali olmadan arkadaş samimiyetiyle yaklaşılabilir.

4- Küçük Başarıların Kıymetini Bilin:
Ufak başarılar büyük başarıların habercisidir. Kişinin özgüvenini arttırır, çalışma motivasyonunu arttırır. Planlanmış büyük başarılar gelmediğinde özgüven kaybı yaşamak yerine küçük başarıları göz önünde bulundurmak daha sağlıklıdır. 

ÜNİVERSİTE ARAŞTIRMALARINDAN CIMBIZLANMIŞ ÖZGÜVEN TÜYOLARI

Özgüven eksikliği modern çağın en yaygın rahatsızlıklarından birisi. Kendine güven kazanılabilen bir şey ama özgüven geliştirmek gerçekten uzun ve meşakkatli bir yol. Az da olsa etkisini görebileceğiniz birkaç küçük tüyo paylaşıyoruz:

1) Parfüm Kullanıyor Musunuz?

Kozmetik Bilimler Dergisi’nde yer alan makaleye göre parfüm kullanan erkeklerin hem özgüvenleri artıyor hem de kendilerini daha çekici hissediyorlar.

2) Spor Yapıyor Musunuz?

Yapmıyorsanız ve başlamayı düşünüyorsanız size tavsiyemiz spor salonu dışında spor yapmanız. Uluslararası Sağlık Çevre Dergisi’nde yer alan bir yazıya göre açık havada egzersz yapmak, spor yapmanın tüm olumlu etkilerini arttırıyor. Bu pozitif etkiler arasında özgüven artışı da var!

3) Duruşunuz Karakterinizi De Değiştiriyor

Harvard Üniversitesi'nde yapılan bir çalışmaya göre; göğsü dik, bacakları açık, elleri belinde, başı yukarıda duruşa sahip olanlar daha dominant olmaya meyilliler. Fakat ilginç olan şu ki; bu pozda 2 dk. duran kişi, dominant olsun ya da olmasın, testosteronunda artış, stres hormonunda düşüş, risk ve sorumluluk almaya yönelik davranışlarında ise yükseliş gözlemleniyor!

4. Gözlerinin İçine Bakın Ve Gülümseyin

Webster Üniversitesi’nin gece kulübü ve bar ortamlarında flört davranışlarını inceleyen bir araştırmasına göre en yakışıklı olan değil göz kontağı kurup kendine güvenle gülümseyebilen kişiler en çok telefon numarası alanlar oluyor.

5) Ne Giydiğiniz Önemli 

Profesör Karen J. Pine’in yürüttüğü bir çalışmaya göre duruma göre giyinmek kişinin kendine güvenini beklenmeyecek oranlarda etkiliyor. Bir sonraki stresli görüşmeniz ya da buluşmanıza giderken ne giyeceğinize dikkat edin ve ortama uygun, temiz, hayranlık uyandıracak bir kıyafet giymeye çalışın. Farkı göreceksiniz!

AŞKIN MAYASI ÖZGÜVENDİR

Özgüven eksikliği aşkı tek yönde değil iki yönde de etkiliyor. Yani özgüvensiz olmanız sizin sevilmenize engel olduğu gibi aynı zamanda sağlıklı bir şekilde sevmenize de engel

Başlığımızı okuduktan sonra "Hani aşkın mayası paraydı?" dediğinizi duyar gibi oluyorum. O eski söylem de anlamlı ama biraz eksik. Çünkü aşk oluştuktan sonra onu yaşamak için para her ne kadar önemli olsa da tek başına aşkı oluşturmaya yetmez. Parası için aşık olduğu insan bir kişinin yanında durabilir ama bu da tek taraflı bir aşk olarak kabul görecektir. 

Özgüvensiz bir insan, sünepeliğine rağmen, kendisini sevdirecek birisini bulsa dahi kendine güvenmediği için sürekli "O da beni seviyor mu gerçekten?" sorusunu sorar. Sürekli o kişiyi kuşkuyla sorgulaması da o kişi hakkında zamanla olumsuz duygular oluşturur.

Yalnızca özgüveni yüksek insanlar sevgiye ihtiyaç duymadan koşulsuzca sevebilir.

Yüksek özgüvenli birinin yanında kendiniz olabilirsiniz ve hata yapmaktan çekinmezsiniz.

Öz güveni düşük olan kişi ise sevgiye umutsuzca ihtiyaç duyar. Bunu sorgularken de hem kendisini hem de karşısındakileri çokça bunaltabilir.

KENDİNE GÜVEN KAZANMA AŞAMALARI I

Özgüven yaşamla baş etmemize yardımcı olacak, ilişkilerimizde kariyerimizde hatta kendimize olan sevgimizde bile hayati rol oynayan en önemli özelliklerimizden birisidir. Şimdi özgüven eksikliği sorunu yaşayanlar için kendine güven inşa etmenin aşamalarından bahsedeceğiz.

1) Olumsuz tecrübelerinizi unutun.
Henüz kaybetmemişken kaybedeceğinizi düşünmeniz, hatta çoktan kaybetmiş hissetmenizin nedeni geçmişteki olumsuz tecrübelerinizin tekerrür edeceğini düşünmeniz olabilir. Bütün o olumsuz tecrübeleri unutmaya çabalayın.

2) Kendinizle iletişim biçiminizi sorgulayın

Ne demek la bu şimdi demiş olmanız muhtemel. Örneklerle açıklayalım: "Sen bunu başaracaksın" gibi cümleler kurmayın kendiniz için. Kendinize "Sen" diye hitap ediyorsanız bu bir sorundur. "Ben bunu başaracağım" demeyi tercih edin.

3) Ertelemeyi erteleyin
Şimdi ne alakası var ertelemenin üşengeçliğin özgüvenle diyebilirsiniz. Demeyin. Bir şeyi sonlandırmayıp, yarım bırakma, başarılı olamama korkusuna dayanabilir. Biriken iş yapılamayacak kadar çok görünüp "başaramayacağım" düşüncesi yaratabilir.

4) Ne istediğinizi bilin
Tam olarak istediğiniz şeye kilitlenin. Onu düşünün ve elinizdeki işi bırakıp istediğiniz şey için bir adım atın. Motivasyonunuzun arttığını göreceksiniz.

5) İyi yaptığınız şeyleri anlatmak, dertleşmek kadar doğaldır, çekinmeyin 
Sıkıntılı olduğunuz şeylerden bahsediyorsunuz dostlarınıza, peki düşünün hiç mi başarılı olduğunuz şey olmadı geçmişinizde. Bunlardan bahsetmek kibir değildir. Anlatmaktan çekinmeyin. Nasıl başardığını tekrar hatırlamanıza ve o motivasyonu sağlamanıza yardımcı olur.

ÖZGÜVENİN YAPTIRABİLDİKLERİ

Kendine güvenen kişiler normalde diğer insanların hayal bile etmedikleri şeylere cürret ederler ve kim bilir? belki de başarılı olurlar...

UTANGAÇLIKTAN KURTULMA EGZERSİZLERİ

Kendinizi tanımlarken “utangaç” veya “çekingen” kelimelerinden birisini mi tercih ediyorsunuz? Takmayın, emin olun toplum utangaçlık sandığınızdan çok daha yaygın. Kendine güveni yerinde görünen insanlar bile yalnızca rol yapıyor olabilir ya da hayatının belli dönemlerinde çekingenlik derdinden çekmiş olabilirler.

İlk adım
Şimdi utangaçlığınızın üstesinden gelmek için birkaç basit egzersizden bahsedeceğiz. Bu egzersizleri sosyal ortam bulunan her yerde uygulayabilirsiniz. Şimdi, insan trafiğinin yoğun olduğu sosyal bir ortama karışın. Yüzeysel muhabbet dönebilecek herhangi bir çevre olabilir. Kendinizi kanıtlamak ya da insanlara sevdirmek zorunda değilsiniz. Yalnızca havadan sudan biraz sohbete katılmanız yeter.

Utangaç değilmiş gibi rol yapın
Oyun oynar gibi, rol keser gibi sosyal açıdan güçlü birisini taklit etmeye çalışın. Bu bir kahraman bile olabilir.

Bir "öteki ben" bulun
Tıpkı “metot oyunculuğundan” faydalanan bir aktör gibi bir başka siz yaratın ve ona inanın. Böylelikle kendine güvenen bir öteki beni oynamak sizi rahat hissettirecektir. Özgüveniniz bir kere oturmaya başladı mı öteki sizi unuttuğunuzda bile özgüveniniz sizinle kalır.

Girizgah için prova yapın.
Ayna karşısında prova yapmak her zaman işe yarar. Kendinizi o şekilde görmekten hoşlanana kadar denemeler yapın. Siz tavrınızdan hoşlanmaya başladığınızda bu diğer insanlara da çekici gelecektir.

CESARET VE ÖZGÜVEN ARASINDAKİ FARKLAR

Özgüven kendini sevmek ve güvenmek cesaret ise başına gelecek herhangi bir şeyden çekinmemektir.

Özgüveni olmayan skişi cesur da olsa sorumluluk ve risk alamaz,

Özgüveni olmayan insan cesur da olsa yapıcı değildir.

İki özellik bir çok ortak nokta taşımakla birlikte bir arada bulunmak zorunda değildir. Örneğin başına gelecek şeylerden korkmayan cesur birisi özgüvensiz olabilir.

Özgüveni olan bir insan bir işi başaracağını bilir, cesur ama özgüvensiz birisi ise kaybetmekten korkmasa bile kazanma motivasyonunu bulamaz

Özgüven geçmişten gelen bir altyapı gerektirir, cesaret gerektirmez,

Özgüven ne istediğini ve nasıl alacağını bilir cesaret ise gerekirse "cahil cesareti" ile hareket eder.

Cesareti olmayan insan risk alamaz,

Fazla özgüven ve fazla cesaret insanları zarara uğratabilir.

ÖZGÜVEN VE KENDİNE GÜVEN FARKI

Özgüven kavramı ile bir kişinin kendisine güvenmesi farklı şeylerdir. Özgüven içten içe hissettiğimiz güven duygusudur. Öz farkındalık yaratarak (kendimizi tanıyarak) oluşturulan bir şeydir. İçerisinde öz saygıyı, öz değeri, öz sevgiyi barındırır.

Kendinize belirli bir alanda misal futbolda duyduğumuz güven bir şeyleri iyi yaparak zaman içinde kazandığımız dışsal güvendir. Başarının getirdiği güven dışsal güvendir ve geçicidir. Özgüven ise her şeyini tek bir günde yitirseniz bile hala sapasağlam yerinde olan güvendir. Her şeye sıfırdan başlasanız bile sarsılmayacak olan güvendir.

Belirli dönemlerdeki başarısızlıklarla kendine güven kaybına uğrayabilirsiniz ama özgüveninizi geliştirirseniz o bir yere kaybolmaz.

Özgüvenli kişi kendisine güvenir ama kendisine güvenen özgüvenli değildir.

REDDEDİLMEKTEN KORKMAYIN!

Reddedilme korkusunu açıklamak için önce şu soruya cevap bulmak gerekir; “Diyelim ki reddedildik, en fazla neyimiz eksilir?” Ama tabi olaya bu bakış açısıyla bakamadığımız için zaten bu dertten mustaribiz.

Reddedilme korkusu esasen reddedilince yaşanacak utançtan ziyade reddedileceğine inanmakla alakalıdır. Yani doğrudan özgüven eksikliği ile ilgili bir konu. Bu sebeple esas tedavi edilmesi gereken özgüven eksikliğidir.

Kişinin kendisini tercih edilmeyecen bir insan gibi görmesinin altında yatan sebepler (varsa aşağılık kompleksi) incelenmeli ve ona göre bir tedavi yolu izlenmelidir.

Unutmayın! Hala tam anlamıyla açıklayamadığımız (belki bilimin ilerleyen zamanlarda açıklayabileceği) etki alanları içinde yaşıyoruz ve siz bir şey isterken kendinizi ona layık görmezseniz bu o karşınızdaki kişiye de geçiyor ve cevabını etkiliyor.

Kendinden emin, ne istediğini bilen bakışlara kimse kolay kolay hayır diyemez…

ÖZGÜVEN KARİKATÜRLERİ

Özgüven eksikliği ya da aşırı özgüven konuları daima mizah malzemesi olmuştur. Cem Yılmaz ya da Şafak Sezer gibi oyuncuların oynadıkları salt komedi filmlerinde baş karakter genellikle aşırı özgüvenli bitirim tiplerdir. Batı komedilerinde de sık sık düşük özgüvenli çekingen karakterler yer alır. Karikatüristlerimiz de çalışmalarında sık sık bu konulara yer vermişlerdir. Onlardan bazıları:

Özgüven kazanmak için en etkili yöntemler sayfasına bu bağlantıya tıklayarak gidebilirsiniz.

SOSYAL ORTAMA DAHİL OLMA ANAHTARI

Şimdi diyeceksiniz ki “biz zaten sosyalleşemediğimiz için özgüven temalı bu bloğa takılıyoruz, sen bize sosyal aktiviteye koş diyosun” Haklısınız, ama burada bahsi geçen tavsiye “hemen partilere akın” değil.

Kolay sosyalleşemiyorsanız öncelikli tavsiyemiz kurslara katılmanız. Sosyalleşme kursu diye bir şey yok tabi J Yabancı dil kursu olabilir, dans kursu olabilir, bir enstrüman öğrenmek için olabilir…

Bir partiye katıldığınızda yalnızca sosyalleşmek için oraya gittiğiniz açıktır ve bizim gibi bu konuda kendisini rahat hissetmeyen insanlar çekingenlik gösterebilir ama bir kurs ortamında sosyalleşmek için değil öğrenmek için oradasınızdır. Ha bir yandan da sosyalleşirsiniz tabi. Bu bir müzik kursuysa çevrenizdeki diğer kursiyerlerle konuşacak/paylaşacak zaten bir ortak noktanız vardır; müzik…

Diğer kurslar için de bu söylediğim geçerlidir. Ayrıca bir yabancı dili öğrenmek, bir enstrüman çalmak, iyi dans edebilmek ve benzeri yetenekler sizi diğer ortamlarda da ön plana çıkartabilir. Win win yani anlayacağınız.

Olmadı spora falan başla, beden dili ve diksiyon kursuna git. Öyle umutsuzca kıçının üzerinde oturma da ne yapıyorsan yap. Hareket et.

ASOSYALLERİN HALİNDEN ANLAYAN KARİKATÜR SERİSİ

Özgüven eksikliği konusuna mizahi bir bakış açısı getiren "asosyal arı" serisinin bazı karikatürlerini daha önce de paylaşmıştım. Bu da serinin devam filmi olsun:


Cevabı bulmak kolay, sınıfın ortasında söz isteyip cevaplamak deli cesareti...

Her zaman bir neden vardır zaten

Biz "beğenmeyenin mk!" diyemezük

Kapıların üzerimize yıkıldığı an

ÖZGÜVEN İLE İLGİLİ AFORİZMALAR

Özgüven ile ilgili bir çok özlü söz mevcut. Birçoğunu kimin söylemiş olduğunu kayıtlardan biliyoruz ama benim en sevdiğim maalesef anonim, onunla başlamak istiyorum:

"Özgüven bir yavru ceylan kɑdɑr çekingendir; insɑn onu bir kovdu mu, tekrɑr bulmɑsı uzun zɑmɑnɑ bɑğlıdır."

"İster başarabileceğinizi düşünün, ister başaramayacağınızı; haklısınız."
Mary Kay Ash

"Başkalarına karşı beslediğimiz güvenin en büyük kısmını doğuran, kendimize olan güvenimizdir."
François de La Rochefaucauld

“Ben şartlarımın bir ürünü değilim. Ben kararlarımın bir ürünüyüm.” 

Stephen Covey

"İnsanın yapabileceği en büyük fenalık, kendisine olan güvenini kaybetmesidir."
Richard Benedici

"Kendinize inanın, güzel şeyler olmaya başlar."
David J. Schwartz

"Cesur olup kendine güvenmek; konuşurken sükûnet içinde vuzuh ile düşünmek, herkesin sandığı derecede güç değildir."
Dale Carnegie

"Yüreğinin ve beyninin ateşine güvenmeyenler, kalıcı başarılara imza atamazlar."
Friedrich Nietzsche

"Başka bir insanın elinden gelen, benim de elimden gelir."
Maya Angelou

"Kader, harekete geçmeyen kişiye asla yardım etmez."

Sophokles

"Hiç bir merdiven olmasa bile, kendi başının üstünde tırmanmayı öğrenmelisin."
Friedrich Nietzsche

"Ben bir işle nasıl meşgul olacağımı düşünmem. O işe neler mani olur diye düşünürüm. Engelleri ortadan kaldırdın mı iş kendiliğinden yürür."

Mustafa Kemal Atatürk

GERÇEK AŞKIN FORMÜLÜ ÖZGÜVENDE

Şimdi diyeceksiniz ki; "Aşkla özgüvenin ne alakası var" Evet haklısınız ben de seviyorum ve özgüvenli olmak bir yana sünepenin tekiyim diyelim... Buraya kadar bir sıkıntı yok. Sıkıntı "O da beni seviyor mu gerçekten" sorusunda başlıyor. Çünkü özgüveni yüksek insanlar sevgiye ihtiyaç duymadan koşulsuz sevebiliyor...

Özgüven ile kendine güven farklı şeylerdir. Kendine güveni yüksek, karizmatik, başarılı bir kişinin öz güveni düşük olabilir. Kendine güven, dış kaynaklardan başarı, statü, ün, para ve güzellik ve bu tür şeylerden beslenir. Oysaöz güven kişinin kendini koşulsuz şartsız kabul etmesinden ve sevmesinden gücünü alır. Özgüveni yüksek olan kişiler sevgiye ihtiyaç duymadan, koşulsuz sever.

Yüksek özgüvenli birinin yanında kendiniz olabilirsiniz ve hata yapmaktan çekinmezsiniz.

Öz güveni düşük olan kişi ise sevgiye umutsuzca ihtiyaç duyar. Sevgiyi alamazsa saplantılı bir şekilde karşısındakileri bunaltabilir.

ÖZGÜVENSİZLİK ÜZERİNE KARİKATÜRLER

Özgüven eksikliği mizaha da çok malzeme olan bir konudur. Son dönemde keşfettiğim ve direk bu konu üzerine çalışan "asosyal arı" serisinden bazı karikatürleri paylaşayım dedim:

İnsanlarla konuşurken heyecandan aniden abuk subuk cevaplar vermek:

Marketten hiçbir şey almadan çıkarken hissedilen gerilim:

İnsan içine çıkacak olma stresi:

BİLGİSAYAR OYUNLARININ ÖZGÜVENE ETKİSİ

Bilgisayar oyunları sandığımız gibi özgüveni törpülemiyor. Gerçi bu genel kanının oluşma sebebi sokakta oynayarak büyümek yerine evde tıkılıp bilgisayar oyunlarıyla yetişen çocukların sosyal çevrede oyun oynayarak büyüyen çocuklardan daha özgüvenliği olduğuydu.

Türkiye 'de 100 öğrenci üzerinde yapılan araştırmada %53 'ü konuları bilgisayar oyunlarıyla öğrenirken kendilerine olan güvenlerinin arttığını söyledi. 

Öğrencilerin %38 'i bu görüşe katılmazken %9 'u kararsız kaldığı belirtilmektedir. Bu sonuçla birlikte yola çıkarak derslerle birlikte bilgisayar oyunlarının da kullanılması öğrencilerin duygusal açıdan kendilerini daha iyi hissedecekleri varsayımına ulaşılabilir. 

Oyunlardaki rekabet ve başarma duygusu özgüven kazanmaya yardımcı olabiliyor. Tabii burada bahsi geçen sosyallikten uzaklaşmadan oynan oyunlar. 

Ayrıca bu çalışmada soruların muhataplarının da çocuklar olduğunu unutmamak lazım. Hangi çocuk bilgisayar oyununa hayır diyebilir ki?

ÖZGÜVENİN CİNSELLİĞE ETKİSİ

Özgüven dünyadaki en güçlü cinsel uyarıcılardan bir tanesidir. Bir kadını veya erkeği çekici kılan en önemli özelliklerinden birisi özgüvenidir. Ne istediğini bilen özgüvenli bakışlardan etkilenmemek kolay değildir...

Peki, kendine güvenmek bir kişinin cinsel hayatı nasıl etkiliyor? Öncelikle şun da belirtmek gerekiyor; cinsellik dışında eşle iletişim ve karşılıklı saygı noktasında da özgüven önemlidir. Özgüveni yerinde olan çiftler, nelerden hoşlandıklarının farkındadırlar ve bunları birbirlerinden talep ederler. Birbirlerine karşı utanç duygusunu yoğun yaşamazlar.

Bazı cinsel işlev yetersizliklerinin kaynağında özgüven eksikliği vardır. ‘‘Eşimden şunu istersem beni nasıl anlar?”, “Beni seviyor mu?”, “Onu mutlu yapamazsam beni terk eder mi?”, “Acaba bedenimi beğeniyor mu?” gibi sorular akıllarında dolaşan ve cinsel isteklerini birbirleriyle paylaşamayan çiftlerin özgüveni eksiktir. Kendine güven yoksa cinsellikte tatmin azalır ve bu da ilişkiye zarar verir.

Performans anksiyetesi yani başarılı olamama korkusu özellikle özgüveninin farkında olmayan, cinsel bilgi ve deneyimi yeterli olmayan kişilerde yaşanan problemin sonrasında meydana gelebilen bir durumdur. Kişi her seferinde yine başarısız olacağı ya da o an için başarılı olsa da bunu sürdüremeyeceği, yetersiz görüneceği ve eşini tatmin edemeyeceğini düşünür. Evet, sürekli bunu düşünen birisi de maalesef düşüncelerinde haklı olmaya başlar.

Özgüven önemli bir kişisel güçtür, kişinin yaşamla baş etmesini sağlar ve zorluklara dayanmasını kolaylaştırır.

ÖZGÜVEN EKSİKLİĞİNİN İLACI İNSANLARA YARDIM ETMEK!

İnsanlara yardım etmek seni olduğundan daha güçlü hissetmeni sağlar. Dışarı çıktığında fark edeceksin ki, yardıma muhtaç bir sürü insan var. ya da senin çevrende mutlaka sana ihtiyacı olan/olabilecek kişiler vardır.

Onlara yardım eli uzatmaktan çekinme. Birilerine faydan dokundukça kendini daha özgüvenli
hissedeceksin. İşe yarar birisi olma hissi mutluluk vericidir. Herkes işe yarar birisi olmak ister.
Bundan sonra insanlara yardımcı olmanı istiyorum. Sana ihtiyacı olan kişilere faydan dokunmalı.

Mesela,
• Ödev yapmak için sana ihtiyacı olan arkadaşına yardım et!

• Yeni eve taşınan arkadaşının evi yerleştirmesine katkıda bulun!

• Ailesinden birisinin sağlığında sorun olan arkadaşına destek ol!

• Yoldan karşıya geçmeye çalışan teyze için arabalara durma işareti yap!

• Topu bahçeye kaçan bir çocuğun topunu alabilmesi için yardım et!

• Bazen sessiz, sakin kenarda utanarak oturan dilencilere 50 Kuruş – 1 Lira vererek

yardımda bulun!

• Ofiste arkadaşlarının işlerine yardım et!

• Sporda eline aldığı ağırlığı kaldırmakta zorlanan birine yardımcı ol!

• Özgüven Rehberi kitabından öğrendiğin bilgileri insanlarla paylaş. Özgüven problemi

yaşayan kişilere buradan öğrendiklerini anlat!

• İnsanlara hayallerini gerçekleştirebilmeleri için destek ol. Pozitif şeyler söyleyerek istedikleri şeye ulaşabilmeleri için onlara cesaret ver!
İnsanlara yardım edebilmek, onlara fayda sağlamak çok önemli bir katkı yapar. Egomuz okşanır. Ego törpülenmesi gerektiği kadar da doyurulması gereken bir olgudur.

Ego konusunda proses şu şekilde işlemelidir.

İnsanlara yardım et, faydan dokunsun.

Egon okşansın.

Sen de insansın ve senin de yardıma ihtiyacın olacak. Sen de insanlardan yardım isteyerek

Egonu törpüle.

Yardıma muhtaç olduğun bir durumla karşı karşıya kaldığın zaman, içinden bir ses sana şunu

söyleyecek:

- Boşver kimseden yardım alma! Senin yardıma falan ihtiyacın yok! Sen mükemmelsin.”

Bu sesi duyduğunda hemen:

- Kapa çeneni!

Diyerek onu sustur. Sonra devam et:

- Ben mükemmel değilim. Sonuçta insanım. Mükemmel olma gibi bir arayışım da yok.

Herkesin yardıma ihtiyacı vardır. Ben yardım almaktan asla çekinmem. Bunu bir ego meselesi yapmam. Eksik taraflarım olduğunu kabul ediyorum! Bu cümlelerle egonun seni yenmesine karşı koy! Onu sürekli doyurma peşinde olma. Bazen doyur, bazen törpüle. Dengeyi iyi sağla!

ABARTILI ÖZGÜVEN ÖZGÜVENSİZLİKTEN Mİ KAYNAKLANIYOR

Özgüven çocuk yetiştirmede çok önemli bir kavram olmasının yanı sıra eksikliği durumunda kişinin yaşam kalitesini oldukça düşürebiliyor. 

Marmara Üni. Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Oktay Aydın, “Bir insanda kendine güven eksikliği olursa, o insanın istediklerini yapabilme, ayakları üzerinde durabilme, strese karşı mukavemet gösterme ve sağlıklı ilişkiler kurabilme noktalarında problem yaşar. Özgüven eksiği olan insan, en ufak stres faktörleri karşısında bile ayakta durmakta zorlanır. Bu nedenle anne, baba ve eğitimciler, çocuklardaki özgüveni çok iyi beslemeli” açıklamalarında bulundu.

Abartılı bir özgüvenin, aslında özgüvensizliğin kamuflajı olduğunu belirten Oktay Aydın, “Çocukta zayıf ya da abartılı özgüven varsa buna uygun bir tablo ortaya çıkar. Her ikisi de özgüven eksikliğinin işaretidir. Bu durumda kendine güven eksikliğinin temellerini iyice analiz edip hekim desteği almak önemlidir. Çocukların kendine güven eksikliğinin nedenlerini yakalayıp sürece oradan başlatmak gerekir."

BABA SEVGİSİYLE BÜYÜMEK ÖZGÜVENİ ARTTIRIYOR

BABA BİR MASAL ANLAT BANA İÇİNDE ÖZGÜVEN OLSUN...

Ntv’nin haberine göre, çocuğun sağlam karakterli olmasında baba sevgisi son derece etkili etkili. Baba sevgisiyle büyüyen çocukların özgüvenleri daha güçlü…

Babalarından hep sevgi gören çocuklar kendileriyle daha barışık yetişiyorlar. Baba ile çocuk arasındaki sağlıklı iletişim okul başarısını da olumlu yönde etkiliyor.

Çocuk yetiştirmede azarlama, bağırma, tehdit, ağır bir şekilde cezalandırma ve korkutmanın kesinlikle olmaması gerekiyor. Çocuğun mutlu olabilmesi için baba sevgisini içten hissetmesi gerekiyor.

Sağlıklı iletişim için babaların çocuklarına vakit ayırması gerekiyor. Babalar çocuklarına zaman ayırmalı ve konuşmalı. Birlikte kitap okumalı. Bir olay hakkında onun ne düşündüğünü sormalı. Çocukla konuşma ve babanın sevgisinin göstermesi zekâ gelişimine pozitif etki sağlıyor…

ÇEKİNGENİN HALİNDEN ANLAMAYAN ÖZGÜVEN TÜYOLARI

O kadar kolay geliyor ki kedi fobisi olana “hiç korkma ısırmaz” demek ve hemen o an düzelmesini beklemek. Ya da hastalık hastası olan birisine “sen kafanda kuruyosun yoksa bişeyin yok senin” diyerek şifa bulmasını beklemek... 

İşte tek cümleyle seni çekingenlikten kurtaracağını zanneden bazı öneriler:

· Biriyle konuşurken o kişiye bakın, ayaklarınıza değil! (Bakamıyoz işte ulan, yoksa biz de biliyoz)

· Göz kontağı kurmanız özgüven göstergesidir. (Yukarda da söylediğim gibi öyle birisinin gözünün içine dimdik bakamıyoruz, bakabilsem niye sana geleyim, bakarım zaten)

· Pes etmeyin. Başarısızlığı kabul etmeyin. Her şeye bir çözüm vardır. (Güç içinde diyosun)

· Kafanızdaki negatif düşüncelerden kurtulun. Düşük özgüvenin nedenlerinden birisi de kafanızda dönüp duran negatif düşüncelerdir. (Çakralarımı da açayım mı?)

· Gülümseyin. Gülümsemek sadece daha iyi hissetmenizi sağlamaz, aynı zamanda etrafınızdakilerin de kendini daha rahat hissetmesini sağlar. (Sosyal fobimiz var diye de gerizekalı gibi sürekli gülümsemeyelim tabi)

· Her gün gülümsemenizi sağlayacak bir şey yapın. (Mesela mastürbasyon)

· Kendinizi başkaları ile karşılaştırmayın. (Zaten karşılaştırmıyoruz çünkü onu üstün görüyoruz)

· Yeterli miktarda ve iyi uyuyun. Yeterli ve iyi bir uyku daha pozitif bir tavra ve daha fazla enerjiye sahip olmanıza yardımcı olabilir. (Abi biz zaten bütün gün evden çıkmadan uyuyan, enerjisiz, sünepe insanları hala bize uyuyun diyorsunuz)

· Eğer tüm çabalarınıza rağmen özgüveniniz artmıyorsa bir uzmandan destek alabilirsiniz. Danışmanların ya da psikologların gerçekten iyi stratejileri vardır ve bu stratejiler sayesinde özgüveninizi inşa edebilirsiniz. Ayrıca kendinizle ilgili kötü hissetmenizin arkasındaki nedenleri bulmanıza da yardımcı olabilirler. (Aferin lan, kedi olalı bir fare tuttun nihayet.